JACK LONDON'IN HAYATI
Doğumu:
John Griffith London, 12 Ocak 1876 yılında Amerika'nın Kaliforniya eyaletinin San Francisco şehrinde dünyaya gelmiştir. Babasının gerçek kimliği konusunda kesin bir belgeye ulaşılamayan Jack London'ın annesi olan Flora Wellman Chaney, müzik öğretmenidir. Annesi Flora Wellman Chaney ve John London'ın evlendikleri gün henüz sekiz aylık olan Jack London, bu andan itibaren gerçek bir baba sevgisine kavuşmuş olmasına rağmen babasının gerçek kimliğini asla öğrenememiştir. Yaklaşık olarak on dört yıl boyunca John London ismini kullanmış olan Jack London evde Johnny olarak çağrılıyordu daha sonraları tüm dünyanın kendisini tanıyacağı Jack London ismini alacaktır.
Çocukluk Yılları:
Küçük yaşlardan itibaren gerçek babasının kim olduğunu öğrenmeye çalışan Jack London'ın annesi Flora Wellman'ın baskın kişiliği, oğlunun kendisine bu tür bir soru yöneltmesini olanaksız kıldığı için Jack London, asıl soy isminin London olmadığını ancak 1897 yılında, annesinin eski hatıralarını içinde sakladığı ahşap kutuyu incelediği sırada, tesadüfen Flora Wellman ve John London'ın evlilik sertifikasını okuduğu zaman öğrenebilmiştir.
Öğrenim Hayatı:
Jack London, ilkokula da Alameda'daki West End School'da başlamıştır. Kendisiyle aynı okulda öğrenim gören üvey kız kardeşi Eliza, kendisi sekizinci sınıftayken, ilkokula henüz başlamış olan Jack London'ın yanında daima okumak üzere bir kitap bulundurduğunu aktarmaktadır. Kitap okuma konusundaki duyarlılığı henüz ilkokul çağlarında gelişmeye başlamış olan Jack London, ihtiyaç duyduğu anne sevgisini de Eliza'dan almaktadır. Üvey kız kardeşinin kendisine karşı duyduğu bu derin sevgi, daha sonraları da Jack London'ın hayatı boyunca unutamayacağı anılardan birini teşkil edecektir.
Özellikle Oakland'da geçen çocukluk yılları, Jack London'ın kişiliğinin olgunlaşmasında önemli ölçüde belirleyici olmuştur. Dokuz yaşlarındayken sokak kavgalarına katılarak, dövüş sanatının inceliklerini öğrenmiş bir çocuk olarak yetişirken, bir yandan da Oakland Halk Kütüphanesini keşfetmiştir. İstediği sayıda kitabı ödünç alabildiği bu kütüphane, kendisine gününün büyük bir kısmını kitap okuma faaliyetlerine ayırabilme olanağı sunmaktadır. Daha ziyade seyahat, tarih ve macera kitaplarını tercih eden London için, okumak artık gününün tümünü kendisine ayırdığı vazgeçilmez bir faaliyet haline dönüşmüştür. Tüm günü, gecesi, okula gidiş ve dönüş zamanları, artık üye olduğu Oakland Halk Kütüphanesi'nden aldığı çok sayıda kitabı okumakla geçmektedir. Bu dönemde Oakland Halk Kütüphane'sinde Ina Coolbrith adlı kütüphane memuruyla tanışır. Kendisini derin bir biçimde etkilemiş olan Ina Coolbrith'in himayesi altına giren Jack London, yazınsal yolculuğuna rehberlik ederek sevgisini kazanan bu kütüphaneciyi genellikle "Asil Bayan" olarak çağırmaktadır.
Franklin Okulu'na devam ettiği sırada, ailesinin kaderinin aniden değişmesi üzerine yaşadıkları şehrin en yoksul bölgelerinden biri olan West Oakland'a taşınmak zorunda kalan Jack London, birkaç sent kazanabilmek için gazete satıcılığı ve benzeri işlerde çalışmaya başlamıştır. Yoğun bir biçimde çalışmak durumunda olduğu için okumaya ara vermiş, sokak çetelerine katılmış ve küstah bir sokak çocuğu hâline gelmiştir.
Çalışma Hayatı:
Jack London, aktif çalışma hayatına 1889 yılında, henüz on üç yaşında iken başlamıştır. Bu dönemde, ailesiyle birlikte yaşadığı Oakland'da bulunan Hickmott Konserve İmalathanesi'ne işçi olarak girdikten kısa bir süre sonra bu işten ayrılmaya karar verir. 20 Ocak 1893 tarihinde on yedi yaşına girdikten sekiz gün sonra Sophia Sutherland isimli uskunaya (İki veya üç direkli gemi) tayfa olarak yazılır ve bu uskunayla Japon adalarına doğru yolculuğa çıkar. Bu hâdisenin hemen akabinde Japonya yakınlarındaki bir tayfunu anlatan haberiyle gazetecilik ödülü kazanmıştır. Çalışma hayatının önemli bir bölümünü yazarlık kariyerinin teşkil ettiği Jack London geçimini, yirminci yüzyılın başlarında Amerika'da giderek daha da güçlü bir sektör haline gelen dergi yazarlığı sayesinde temin etmiştir. Dolayısıyla yazarın çalışma hayatı ile edebî yaşantısı arasında doğrudan bir ilginin kurulabileceğini ifade etmek mümkündür. Yazarlık kariyerine adım atmadan önce, kısa süreliğine girdiği farklı işlerde oldukça ağır şartlar altında çalışan Jack London, bir müddet sonra önemli deneyimler edinmesini sağlayacak olan avarelik hayatına başlamıştır.
Olgunluk ve Avarelik Yılları:
Bir süre muhtelif işlerde çalıştıktan sonra Jack London, yaklaşık bir ay boyunca cezaevinde kalma deneyimi yaşamasını da sağlayacak olan avarelik yıllarına başlamıştır. Kaçak olarak yolcu trenlerine binerek uzun seyahatlere çıkan London, bir yandan polislerden kaçarken, bir yandan da karnını doyurabilmek için dilencilik yapmaktadır. Bu süre içinde seyahate çıkmak için kaçak olarak bindiği trenlerden atılıyor, dilencilik yapıyor ve lüks içerisinde yaşadığını düşündüğü ailelerin evlerinin kapılarını çalarak ev sakinlerinden kendisine bir tabak yemek vermelerini diliyordu. London, günlerce aç ve uykusuz şekilde yolculuk yaptıktan sonra Niagara Şelâle'sine varır. Burada işlediği küçük bir suçtan ötürü tutuklanarak Buffalo'daki Erie Eyalet Cezaevi'nde 30 gün süreyle hapis yatmak zorunda kalmış ve bu süre içerisinde çok önemli tecrübeler edinmiştir.
BUDAN,C.Y.(2011).JACK LONDON'UN ROMANLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME.
BUDAN,C.Y.(2011).JACK LONDON'UN ROMANLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME.
Yorumlar
Yorum Gönder